Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), son dönemlerde oldukça tartışılan ve araştırılan bir konu olmasının yanı sıra birçok çocuk ve ergenin yaşamını olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir. DEHB tanısı konmuş kişilerde, genellikle olağandışı hareketlilik ve aşırı bir aktif olma durumu gözlemlenir. Kısacası, DEHB kişinin kendi kendisini yönetememesi ve bunun sonucunda oluşan kontrolsüzlük eylemidir.

Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite, olağandışı hareketlilik veya kişiden beklenmeyen davranışların sergilenmesi olarak tanımlanabilir. Çocuklarda spesifik ve yaygın bir davranış bozukluğu olarak karşımıza çıkan bu sendrom, belirli nedenlerden dolayı meydana gelmektedir. Hiperaktivite kavramı, kısa dikkat süresi ve zayıf konsantrasyon, dürtüsellik, sinirli ruh hali, değişkenlik ile iç içe bir kavramdır. Genellikle bu sendroma, duygusal rahatsızlıklar da eşlik eder. Çocuk, dikkatini toplarken veya bir yerde sabit durmaya çalışırken dahi zorluk çekebilir. Bu durum da ne yazık ki çocuğun hem sosyal hayatını hem de akademik başarısını büyük ölçüde etkisi altına alır.

Çocuk açısından dikkat eksikliği ve hiperaktivite problemi üç grupta incelenebilir.

  • Birinci gruptaki çocuklar, aşırı hareketlidir.
  • İkinci gruptakiler için en belirgin özellik, dikkatsizlikleri olur.
  • Üçüncü gruptakilerde ise her iki durum bir arada görülür.

Kişinin tedavisine başlanmadan önce, davranışlarının hangi gruba dahil olduğu gözlemlenmeli ve tedavi süreci bu gözlem ışığında yürütülmelidir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite, birçok kişinin muzdarip olduğu ancak tedavisi olan bir rahatsızlıktır. Tedavi sürecine geçilmeden önce yapılması gereken en önemli şey ise, konunun derinliklerine inmek ve bu duruma neyin sebep olduğunu anlayabilmektir. Yazımızın bu kısmında işte bu nedenlere yer vereceğiz.

DEHB’nin temel olarak iki nedeni vardır. Bunlardan biri, biz doğmadan kodlanan genetiğimiz, diğeri ise çevresel ve biyolojik faktörlerdir. Bu nedenler, beyinde nörobiyolojik bozukluklara yol açar ve DEHB’nin ortaya çıkmasına neden olur.

1) Genetik Yapı

DEHB oluşumunda en büyük role sahip olan faktör, şüphesiz ki genetiktir. % 80-90 oranlarında etkili olup kişinin DEHB olup olmayacağı konusunda en önemli belirleyici faktörlerdendir.

2) Biyolojik ve Çevresel Faktörler

Genetiğin dışında en büyük etkisi olan faktör, elbette ki biyolojik ve çevresel faktörlerdir. Ancak bu iki birbirinden bağımsız olarak düşünülmemelidir. Çünkü bu etmenler, birbirlerini destekler niteliktedir. Biyolojik ve çevresel faktörleri biraz daha açacak olursak şu örneği verebiliriz. Örneğin, bir anne adayının hamilelik sürecinde olduğunu farz edelim. Bu anne adayı, bu önemli süreçte sigara kullanımına dikkat etmez veya kurşun gibi zehirli maddelere uzun süre maruz kalırsa, bu etmenler elbette ki doğacak çocuğun DEHB sendromuna yakalanmasına neden olabilir. Çünkü çocuğun beyin gelişimi dahil olmak üzere en önemli gelişim evreleri anne karnında tamamlanmaktadır. Bu süreçteki en ufak bir olumsuz durum beynin ön bölgesinde bir bozukluğa neden olur ve bunun sonucunda DEHB olasılığını arttırır.

Çocuklarda Dikkat Eksikliğinin Sebebi Nedir?

Dikkat eksikliği bozukluğu araştırılırken en çok odaklanılan konulardan biri de dikkat eksikliğinin nedenleridir. Çünkü gerekli tedavi, bu nedenlerden yola çıkarak uygulanır.

Dikkat eksikliğinin en önemli nedeni, beyin anatomisi ve beyinde meydana gelen fonksiyonel bozukluklardır. Dikkat eksikliği olan kişilerde, beynin dikkati yöneten bölümlerinde küçülme görülmektedir. Bundan dolayı, beyin yüksek bir performans gösteremediği için bu durum, kişiye dikkat eksikliği olarak yansır.

Dikkat eksikliğinin bir diğer nedeni ise genetik mirastır. Ebeveynlerinde dikkat eksikliği olan çocukların dikkatini tek bir şeyde toplaması daha zor bir hal alır.

Yapılan araştırmalara göre dikkat eksikliğine neden olan bir başka faktör daha vardır: prematüre doğum ve ciddi kafa travmaları. Prematüre olarak dünyaya gelen çocukların gelişimi biraz daha uzun sürmektedir. Bu sürecin uzaması ise DEHB’nin bir nedeni olabilir. Ciddi kafa travmaları ise anlık ve çok şiddetli baskılar yarattığı için kişi de DEHB’ye neden olabilir.

Yaşlara Göre Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite (DEHB) Belirtileri Nelerdir?

DEHB tanısı konması için kişide birtakım belirtilerin gözlemlenmesi gerekir. Bu belirtiler, birçok şekilde ortaya çıkabilir veya kişi bu belirtilerden sadece birkaç tanesine sahip dahi olabilir.

Birey, yaş aldıkça ve hayatının farklı dönemlerinden geçtikçe (çocukluk, ergenlik, yetişkinlik) DEHB’nin de gösterdiği belirtiler değişebilir. Bu süreçlerde, belirtiler zaman zaman değişiklik gösterebilir veya bazı belirtiler yıllar geçtikçe ortadan kalkar. Dolayısıyla net bir belirtiden söz etmek doğru olmayacaktır. Çünkü, bir kişinin hayatında DEHB’yi etkileyecek faktörler sürekli değişime uğrayabilir. Örneğin, gençken hiperaktivite tanısı konmuş bir kişinin yetişkinliğinde dikkat eksikliği meydana gelebilir. Bu son derece normal bir durumdur.

Bir Çocuğun Hiperaktif Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Bir çocuğa hiperaktivite tanısı konmadan önce çocuğun olay ve durumlara karşı verdiği tepkileri ölçüp değerlendirmek gerekir. Eğer çocuk; sabit hareketlerde zorluk çekiyor, saldırgan ve dürtüsel davranışlar sergiliyor ve dikkat dağınıklığından muzdarip ise çocukta hiperaktivite olduğu söylenebilir. Peki ya sadece bu kadar mı? Elbette değil! Gelin, bir çocuğun hiperaktif olduğunu nasıl anlayabileceğimizi konuşalım.

  • Çocuk, detaylara dikkat etmez. Bundan dolayı sürekli hata yapar,
  • Verilen komutları yerine getirirken güçlük çeker. Bu durum, okul yaşamını olumsuz etkileyebilir.
  • Çocukta organizasyon sorunu gözlemlenebilir. Yani çocuk, yoğun düşünme ve dikkat gerektiren işlerden kaçınır.
  • Çocuk, hareketsiz duramaz. Sürekli hareket etme isteği vardır ve bedeni, elleri, ayakları kıpır kıpırdır.
  • Çocuk, aynı yerde uzun süre oturmak istemez, bunalır, olumsuz tepki verir. Sessizce durup herhangi bir şeyle meşgul olamaz.
  • Sürekli hareket etme ihtiyacı olduğu için çocukluk çağında iken koşar, zıplar, yetişkinlik çağında ise hareketsiz duramaz, hep bir şeylerle ilgilenmek ister.
  • Oldukça konuşkandır. Karşısındaki kişinin sözünü bitirmesini beklemeden kendisi konuşmaya atlar. Bu durum, sosyal ilişkilerini olumsuz etkiler.
  • Sıra beklemeyi sevmez. Tezcanlıdır.
  • Çok meraklıdır. Her şeyi görmek, her şeye dokunmak ister.

Çocuğun Dikkat Dağınıklığı Kaç Yaşında Belli Olur?

Dikkat dağınıklığı, ebeveynlerce fark edilmesi de aslında erken çocukluk yıllarında ortaya çıkan ve yüz gösteren bir sendromdur. Bu sendrom, hem çocuğun davranışlarının gözlemlenmesi hem de pratik bir test ile tespit edilebilir. Dikkat dağınıklığı, genellikle çocuk 3 yaşına geldiğinde kendisini gösterir. Çocukta genelde belli bir noktaya odaklanamama sorunu vardır. Ancak dikkat dağınıklığı erken çocukluk çağında başlasa bile tanı genellikle ilkokul yıllarında konulur. Bu da 7-8 yaşa tekabül eder. 

Okul Çağındaki Çocuklar Arasında Kim Daha Çok DEHB Tanısı Alır?

Yukarıda da söz ettiğimiz üzere DEHB, genellikle erken çocukluk yıllarında kendisini gösterir. Ancak bazı çocuklara, diğer çocuklara göre daha çok DEHB tanısı alır. Bu çocukların genetiği, etkilendikleri biyolojik ve çevresel faktörler onların DEHB olmasına ve diğer çocukların arasında farklı olarak tanımlanmasına neden olabilir. 

DEHB Tanısı Nasıl Konulur?

DEHB tanısı konulabilmesi için öncelikli olarak sendroma ilişkin belirtilerin 12 yaştan önce ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Ayrıca çocuğun birden fazla belirti gösteriyor olması ve bu belirtilerin sürekli tekrarlanması gerekmektedir. DEHB tanısı konulması için ayrıca çocuğun sosyal yaşamı, okul hayatı gözlemlenmeli, bu gözlemler sonucunda çocuğun yaşamını olumsuz etkileyecek unsurlar elde edilmiş olması gerekmektedir.

Örneğin, önceden DEHB belirtisi göstermediği halde, çocuğun bir anda hiperaktif olmaya başlaması, DEHB tanısı için yeterli değildir. Zaman zaman ilgili çocuğun haftalarca gözlenmesi ve bu gözlemler sonucunda bir noktaya varılması gerekir.

Dikkat Eksikliği Başka Hangi Sorunlara Yol Açar?

Dikkat, yürütücü işlevler dediğimiz günlük yaşamda kullandığımız öncelik belirleme, sıraya koyma, plan yapma, organize edebilme becerileri ile yakından ilişkilidir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukta dikkatini odaklayamaması ve davranışlarını kontrol altına alamaması gözlemlenen sorunlar arasında yer alır. Bu rahatsızlık erişkinlik dönemine kadar devam edebilirken okul öncesi dönemlerde başlayabilir.

Dikkat dağınıklığı probleminin nedenleri hakkında kesin bir yanıt bulmak oldukça güçtür. Birçok etkene bağlı olarak ortaya çıkabilen sorunun genetik etmenler, doğum öncesinde ve sonrasında oluşacak travmalar, beyinde oluşabilen bozukluklar nedeniyle ortaya çıkması mümkündür. Bu tür bir problem yaşayan çocuğun dikkat eksikliği yaşamasının yanı sıra dalgınlık ve unutkanlık gibi sorunlarla da karşılaştığı görülür. Çocuğun çok hareketli olması da gözlemlenen davranışlar arasında yer alır. Bu tür bir problemler yaşayan  çocukların hem sosyal hem de akademik alanda güçlük yaşamaları çok olasıdır.

Konsantrasyon Bozukluğuna Ne İyi Gelir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu ortaya çıktığında çocuk açısından çevreye uyum konusunda da problem yaşanır. Okul yaşamları açısından sergileyecekleri performans düşüklüğü dikkat çekecektir. Okul yaşamında ortaya çıkan bu tür performans kayıpları ise öğrenmenin geriden gelmesine yol açar.

Çocuk için yerinde duramama, sürekli hareket halinde olma durumları ödev yapma konusunda aksama yaşanmasına neden olur. Derse ya da ortama odaklanamayan çocuğun hareketli tavırları çevresi tarafından da olumsuz karşılanır. Çocuk kurallara uymaktan hoşlanmayacağı için arkadaşları ile de oyunlar sırasında uyumsuzluk yaşayacaktır. Bu durumda da çatışma yaşaması kaçınılmaz olur. Oyun sırasında dikkatsizlik nedeni ile başına ufak çaplı kazalar gelebileceği gibi bu sorun önlenmediği takdirde bireyin ileriki yaşamında olumsuz etkilere yol açabilir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğundan şüphelenilmesi durumunda bir çocuk ve ergen psikiyatri uzmanına başvurmak oldukça önemlidir. Tanı konma sürecinde herhangi bir fiziki muayene ya da laboratuvar testi gerekmemektedir. Çocuk psikiyatristinin muayenesi, aileden alınan bilgi ve öğretmenin gözlemlerinin değerlendirilmesi tanı konulması için yeterli olur. DEHB tedavisinde altın standart tedavi yöntemi ilaç tedavisi olmakla birlikte çocuğun ihtiyacına göre çeşitli psikoterapi yöntemleri de kullanılmaktadır. Tedavi yöntemini, belirleyecek olan ise konuda uzmanlık sahibi çocuk ve ergen psikiyatristidir.

Dikkat Eksikliği Tedavisi Kaç Yaşında Başlar?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu çocuk için erken yaşlarda ortaya çıkabilecek bir problemdir. Dikkatli bir gözlem ile tespit edilebilen bu durumda ebeveynlerin yanı sıra çocuk okul çağında ise eğitimcilere de sorumluluklar düşer. Bu tür sorunlar karşısında çocuk psikiyatristinden yardım almak da gerekli olmaktadır.

Fark edildiği andan itibaren tedavi edilmesi gereken bu bozukluk tedavi edilmediği takdirde ikinci olarak depresyon, madde kullanımı, riskli davranışlar gibi çeşitli sorunlara yol açabilir. Bundan dolayı erken tanısı oldukça önemlidir.

Dikkat Eksikliği Kendiliğinden Geçer Mi?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu yaşayan çocuk açısından sosyal ve akademik gelişim problemli olabilir. Bundan dolayı konu üzerinde deneyim sahibi bir çocuk psikiyatristinden danışmanlık alınması önerilir.

Bu tür bir sorun olduğu düşünülen çocuk için bazı belirtilerden de söz etmek gerekebilir. Çocukta ortaya çıkabilecek dikkat dağınıklığı bunlardan biridir. Ayrıca karşılaşılabilecek diğer işaretler şunlardır:

  • Çocukta aşırı hareketlilik
  • Bağımsız hareket etme eğilimi
  • Çok konuşma ve sabırsızlık
  • Hazırcevap olma, başkalarının sözünü yarıda kesme
  • Unutkanlık
  • Düzensizlik
  • Zihinsel aktivitelerden uzak durma
  • Sıra bekleyememe
  • Yönergelere uyum sağlayamama
  • Sürekli meşgul olma

Bu tür belirtiler fark edildiğinde alanında uzman bir çocuk ergen psikiyatristi tarafından değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Bu tür belirtilerin hepsi aynı anda görünmeyebilir. Bazı durumlarda çocukta görülecek belirtiler birkaç örnekle sınırlı olabilmektedir. Bir çocuk psikiyatristi aracılığı ile çocuğun genel durumu değerlendirildiğinde problemin nedenleri hakkında fikir edinmek oldukça kolay olur. Bundan dolayı da çocuğun davranışlarının takip edilmesi önem taşır. Uygulanacak tedavi yöntemine bağlı olarak çocuk psikiyatristi ile süreci takip etmek gerekli olur.

Çocuklarda Dikkat Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi için öncelikle tanı konması gerekir. Bir çocuk psikiyatristi tarafından yapılacak incelemede kriterlere uygun davranışların olup olmadığı tespit edilir. Psikolog ya da psikiyatrist tarafından yapılacak genel incelemesinin ardından tanı konur.

Tedavi sürecinin en önemli aşamasında ise aile büyük önem taşımaktadır. Psikolog ya da psikiyatrist ile birlikte koordineli hareket etmesi gereken ebeveynlerin çocuklarına karşı bilinçli olması da önem taşır. Tedavi yöntemi hakkında uzmanların karar vermesi gerekirken gerekli görülmesi durumunda ilaçla tedavi de tercih edilebilmektedir. İlaçla tedavi uygulanacağı zaman beyinde yer alan dikkat ve dürtü bölümlerinin harekete geçirilmesi amaçlanır.  Bu bölümlerin daha aktif çalışması hedeflenir. Dikkat dağınıklığı sorununun, erken yaşta teşhis edilmesi çocuk açısından faydalı olan bir durumdur. Tedavisi kolay bir rahatsızlık olması nedeni ile ihmal edilmemelidir. İhmalkarlık gösterildiğinde bireyin ileriki yaşamını olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmaz olur.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi sırasında birçok terapi yönteminden de yararlanılmaktadır. Bundan dolayı da tedavi sürecini psikolog ya da psikiyatrist aracılığı ile belirlemek gerekli olabilmektedir. İlaçla tedavi uygulaması yapılacağı zaman psikiyatrist desteği gereklidir. Tedavi yöntemini belirleyecek olan çocuğun genel durumu olur.

Ebeveynlerin çocukları ile ilgili bu tür bir endişe yaşamaları durumunda bir uzmandan randevu almaları önerilir. Çocuk bu tür bir problemle karşılaştığında ve tedavisi yapılmadığında ileriki yaşlarda anksiyete bozukluğu, antisosyal davranışlar ya da riskli davranışlar görülebilmektedir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Tedavi Edilmediği Takdirde Ne Gibi Durumlar Ortaya Çıkar?

Dikkat eksikliği belirtileri genellikle erken çocukluk döneminden itibaren gözlenmeye başlamaktadır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısını koymak için belirtilerin birden fazla ortamda gözlenme şartı olması nedeniyle DEHB tanısı sıklıkla ilkokul birinci sınıfta konulmaktadır. Çocuk açısından birinci sınıfta problemin tanımlanmaya başladığı görülürken bu dönemde dikkatin geliştirilmeye çalışılması önem taşır.

Problemin ortadan kaldırılmasına yönelik bir çaba sarf edilmediği takdirde ileriki yıllarda çocuğun akademik başarısı olumsuz olarak etkilenir. Çünkü öğrenmenin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için dikkat önemli bir unsurdur. Çocuğun sosyal yönden içine çekilmesi de ortaya çıkabilecek sorunlardan biridir.

Uyaranların ayırt edilmesi ve kişinin kendisi için gerekli olanı seçip alması dikkat sayesinde mümkün olur. Bundan dolayı da birey açısından dikkat, öğrenmeyi güçlendirir. Çocukta karşılaşılabilecek öğrenme zorlukları karşısında dikkat eksikliği ve hiperaktivite konusu önem kazanırken problemi çözmek için çeşitli uygulamalardan yararlanılır.

Dr. Bilge Merve Kalaycı ve DEHB

DEHB ve benzeri birçok rahatsızlığın bireyin yaşamını olumsuz açıdan etkilememesi için durumun fark edildiğinde çocuk psikiyatristinden destek alınması önerilir. Çocuk ve Ergen Psikiyatristinizin uygun bulması halinde, uzman psikologlar aracılığı ile de bu tür problemlerde danışmanlık alınabilir.

Ankara ilinde yer alan birçok uzman bu konuda hizmet vermektedir. Problem olduğuna dair bir endişe duyulduğunda Uzman Dr. Psikiyatrist Bilge Merve Kalaycı‘dan randevu alabilirsiniz. Tedavi sürecinde sadece hekimin başarılı olması yeterli olmamaktadır. Bu süreçte ailenin yanı sıra sosyal çevre de önemli hale gelir. Tedavinin en temel amacı çocuk için yaşam kalitesini en üst seviyelere taşımaktır.

 

Otizm Spektrum Bozukluğu

Çocuklarda ve Ergenlerde Öğrenme Güçlüğü (Disleksi)

Çocuklarda ve Ergenlerde Kaygı Bozukluğu

Çocuk ve Ergenlerde Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

Çocuklarda ve Ergenlerde Tik Bozuklukları

Çocuklarda ve Ergenlerde Depresyon Nedir?

“Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)” hakkında 2 soru var

  1. Merhabalar,
    Uzmanlığınız daha çok çocuklar üzerinde mi?
    yetişkinlerdeki tedavi farklı mı oluyor? yetişkinlere de bakıyor musunuz?

    1. Uzm. Dr Bilge Merve Kalaycı

      Merhabalar, uzmanlık alanım 0-24 yaş arasındaki hasta ve danışmanları kapsamaktadır. Yetişkinler ile çocuk ve ergenlerdeki tedavi yaklaşımları birbirine benzemekle birlikte, 24 yaş üzerini erişkin psikiyatri uzmanlarının takip etmesini öneriyoruz.
      Sağlıklı günler dilerim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top