Korkular

Korku Nedir?

Korku, dünyadaki herkesin yaşadığı yedi evrensel duygudan biridir. Korku, fiziksel, duygusal veya psikolojik, gerçek veya hayali zarar tehdidiyle ortaya çıkar. Geleneksel olarak “olumsuz” bir duygu olarak kabul edilen korku, potansiyel tehlikeyle başa çıkmak için bizi harekete geçirdiği için aslında bizi güvende tutmada önemli bir rol oynar. Korku hem gerçek tehditlerden hem de hayali tehlikelerden de kaynaklanabilir. Korku; panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, fobiler ve travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) gibi bazı zihinsel sağlık durumlarının da bir belirtisi olabilir.

Korku, bir tür algılanan tehdide karşı vücudun verdiği iki temel tepkiden oluşur: biyokimyasal ve duygusal tepki.

  • Biyokimyasal Tepki

Korku, hem doğal bir duygu hem de bir hayatta kalma mekanizmasıdır. Algılanan bir tehditle karşılaştığımızda, vücudumuz belirli şekillerde tepki verir. Korkuya verilen fiziksel tepkiler arasında terleme, artan kalp atış hızı ve bizi son derece uyanık kılan yüksek adrenalin seviyeleridir. Bu fiziksel tepki aynı zamanda vücudunuzun kendini savaşa girmeye ya da kaçmaya hazırladığı “savaş ya da kaç” tepkisi olarak da bilinir. Biyokimyasal reaksiyon, evrimsel bir gelişme olup hayatta kalmamız için çok önemli olan otomatik bir tepkidir.

  • Duygusal Tepki

Öte yandan korkuya verilen duygusal tepki son derece kişiseldir. Korku, beynimizde mutluluk ve heyecan gibi olumlu duyguların yaptığı aynı kimyasal reaksiyonların bazılarını içerdiğinden, belirli koşullar altında korku hissetmek kişi tarafından eğlenceli olarak görülebilir. Bazı insanlar adrenalin sever ve ekstrem sporlarda ya da diğer korku uyandıran, heyecanlı deneyimler yaşamak isterler. Diğerleri ise, korku duygusuna olumsuz bir tepki verir ve her ne pahasına olursa olsun korku uyandıran durum veya unsurlardan kaçınır.

Korkunun Hafızası Nasıl Çalışır?

Tehlikeyi algıladığımızda, beyin anında tepki vererek sinir sistemini harekete geçiren sinyaller gönderir. Bu, daha hızlı kalp atışı, hızlı nefes alma ve kan basıncında artış gibi fiziksel tepkilere neden olur. Kan, vücudu fiziksel eyleme (kaçma veya savaşma gibi) hazırlamak için kas gruplarına pompalanır. Deri, vücudu serin tutmak için terler. Bazı insanlar midede, kafada, göğüste, bacaklarda veya ellerde farklı hisler fark edebilir. Bu fiziksel korku duyumları hafif veya güçlü olabilir. Bu tepki “savaş ya da kaç” olarak bilinir. Çünkü vücudun kendini yapmaya hazırladığı şey tam olarak budur: tehlikeyle savaşmak ya da kaçmak. Vücut, beyin bir şey yapmaya karar verene kadar savaş-kaç arasında kalır.

Bazen korku, aslında tehlikeli olmasa bile, şaşırtıcı veya beklenmedik (yüksek bir ses gibi) bir şey tarafından tetiklenir. Bunun nedeni, korku tepkisinin anında etkinleştirilmesidir. Beyin tehlike olmadığını anlayacak kadar bilgi alır almaz, korku tepkisini kapatır. Bütün bunlar saniyeler içinde gerçekleşebilir.

Korkunun Belirtileri Nelerdir?

Korku genellikle hem fiziksel hem de duygusal belirtiler içerir. Her insan korkuyu farklı şekilde deneyimleyebilir ancak bazı yaygın belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Göğüs ağrısı,
  • Titreme,
  • Ağız kuruluğu,
  • Mide bulantısı,
  • Kalp atışının hızlanması,
  • Nefes darlığı,
  •  

Korkunun fiziksel semptomlarına ek olarak, insanlar bunalmış, üzgün, kontrolden çıkmış veya yaklaşan bir ölüm hissine kapılmış gibi de hissedebilir.

Korkunun Nedenleri Nedir?

Korku inanılmaz derecede karmaşık bir yapıdadır. Bazı korkular deneyimlerin veya travmanın bir sonucu oluşabilirken, diğerleri ise tamamen başka bir şeyden korkmayı temsil edebilir. Korku, fiziksel semptomlara neden olduğu için daha farklı korkulara da neden olabilir. Korkuyu tetikleyen unsurlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Belirli nesneler veya durumlara karşı duyulan korku (örümcekler, yılanlar, yükseklikler, uçma vb.),
  • Gelecekteki meydana gelebilecek olaylardan korkma (üniversiteyi kazanamama, kaza olasılığı vb.),
  • Hayali olaylar,
  • Gerçek çevresel tehlikeler,
  •  

Korku Türleri Nelerdir?

Korku ile karakterize edilen farklı anksiyete bozukluklarından bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Agorafobi (kişinin güvenli olduğunu düşündüğü ortamlardan ayrılmaktan korkması),
  • Yaygın anksiyete bozukluğu,
  • Panik atak,
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB),
  • Ayrılık kaygısı bozukluğu,
  • Sosyal anksiyete bozukluğu,
  • Özel fobi.

Fobi Nedir?

Anksiyete bozukluklarının bir yönü, korkunun korkusunu geliştirme eğiliminde olabilir. Çoğu insanın yalnızca korkutucu veya tehdit edici olarak algılanan bir durumda korku yaşama eğiliminde olduğu durumlarda, anksiyete bozuklukları ile karşı karşıya olanlar bir korku korkusu yaşayacaklarından endişe edebilirler. Korku tepkilerini olumsuz olarak algılarlar ve bu tepkilerden kaçınmak için farklı yollara başvururlar. Fobi, normal korku tepkisinin bir bükülmesidir. Fobideki korku, gerçek bir tehlike arz etmeyen bir nesneye veya duruma yöneliktir. Korkunun mantıksız olduğunun farkında olsanız da, tepkiyi engelleyemezsiniz. Zamanla, korku tepkisi korkusu yerleştikçe korku daha da kötüleşme eğilimindedir.

Korku, gerçek bir tehlike olduğuna inandığınızda verdiğimiz doğal bir duygusal tepkidir. Aslında, bu korku sizi siper almaya ve acil durum malzemeleri toplamaya hazırlar. Korkunuz fırtına bitene kadar sürer. Fobi ise, bir tür kaygı bozukluğudur. Fobiler, tehlikede olmadığınızda dahi içinizdeki kaygıyı tetikler. Örneğin, araknofobiniz varsa, televizyonda bir örümcek görmek sizi çok endişelendirebilir.

Gerçekten endişeli hissettiğinizde korku bir fobiye dönüşebilir. Bir fobiniz olduğunda, sadece korkunuzu düşünmek bile ani ve yoğun kaygıyı tetikleyebilir. Fobi, genellikle belirli bir nesne veya durumdan korkmaya neden olur. Ayrıca, korkunuzla karşılaşacaksanız, endişelenmek için çok zaman harcamanıza neden olabilir. Örneğin, uçuş fobisi olan biri uçağa bindiğinde büyük bir kaygı yaşayabilir. Sonuç olarak, bu kişiler yalnızca otobüsle seyahat etmeyi tercih edebilir. Bu kaçınma, iş aktivitelerini gerçekleştirememek veya uzakta yaşayan aileyi görememek gibi çeşitli sorunlara yol açabilir.

Fobilerin Sebebi Nedir?

Bazı fobiler, belirli bir durumla ilgili korkunç bir deneyim yaşandığında gelişir. Amigdala adı verilen küçük bir beyin yapısı, güçlü duyguları tetikleyen deneyimlerin kaydını tutar. Belirli bir şey ya da durum güçlü bir korku tepkisini tetiklediğinde, amigdala o şey ya da durumla her karşılaştığında bir korku tepkisini tetikleyerek kişiyi uyarır. Örneğin; birisi arı tarafından sokulduğunda bir arı fobisi geliştirebilir. Bu kişi için bir arının fotoğrafına bakmak, bir arıyı uzaktan görmek, hatta arı olabilecek çiçeklerin yakınında yürümek bile fobiyi tetikleyebilir. Ancak bazen, belirli bir fobiye neden olan tek bir olay olmayabilir. Bazı insanlar, doğdukları kişilik özellikleri, miras aldıkları belirli genler veya deneyimledikleri durumlar nedeniyle korkulara karşı daha hassas olabilirler. Güçlü çocukluk korkuları veya kaygıları olan kişilerin bir veya daha fazla fobiye sahip olma olasılığı daha yüksek olabilir.

Bir fobiye sahip olmak, bir zayıflık işareti değildir. Bu, kişiyi korumak için beynin öğrendiği bir tepkidir. Korku sinyali çok yoğun olduğu için kişi, tehlikenin gerçekte olduğundan daha büyük olduğuna ikna olur.

Fobilerin Üstesinden Gelmek İçin Ne Yapmak Gerekir?

İnsanlar yavaş yavaş korkularıyla yüzleşerek fobilerin üstesinden gelmeyi öğrenebilirler. Bu en başta kolay bir durum olmasa da istek ve cesaret olduğu takdirde birçok korku veya fobi yenilebilir. Bazen insanlar süreç boyunca onlara rehberlik etmesi için bir terapistin yardımına ihtiyaç duyarlar.

Bir fobinin üstesinden gelmek genellikle kişinin korkularının en azdan en kötüye doğru uzun bir listesini yapmakla başlar. Örneğin, bir köpek fobisi ile liste, bir köpeğin fotoğrafına bakmak gibi kişinin en az korktuğu şeylerle başlayabilir. Daha sonra, bir köpeği okşayan birinin yanında durmak, tasmalı bir köpeği okşamak ve bir köpeği gezdirmek gibi en büyük korkulara kadar işe yarayacaktır. Kişi, yavaş yavaş ve destekle, en az korkuyla başlayarak, listedeki her korku durumunu teker teker deneyimler. Kişi hiçbir şey yapmaya zorlanmaz ve kendini rahat hissedene kadar her korkusu üzerinde çalışır. Bir terapist ayrıca köpek fobisi olan birine bir köpeğe nasıl yaklaşacağını, evcilleştireceğini ve gezdireceğini gösterebilir ve kişinin de bunu denemesine yardımcı olabilir. Kişi bir köpeğin yanındayken korkunç şeylerin olmasını bekleyebilir. Bunun hakkında konuşmak da yardımcı olabilir. İnsanlar korktuklarının gerçekte doğru olmadığını anladıklarında, bu kişide büyük bir rahatlama sağlayabilir. Bir terapist ayrıca belirli yöntemler gibi gevşeme uygulamalarını da fobisi olan kişilere öğretebilir.

Sosyal Fobi Nedir?

Sosyal fobi olarak da adlandırılan sosyal anksiyete bozukluğu, sosyallikle ilgili her şeye karşı duyulan korkudur.  Genellikle gençlik yıllarında başlayan yaygın bir sorun olmakla beraber kişinin hayatı üzerinde büyük bir etkisi olabilir. Bazı insanlar yaşlandıkça bu durumu atlatırken birçok insan için tedavi olmazsa olmazlardandır.

Sosyal Fobi Belirtileri Nelerdir?

Sosyal fobi ve kaygı, utangaçlıktan daha fazlasıdır. Kişinin günlük aktivitelerini, özgüvenini, ilişkilerini, iş veya okul hayatını etkileyen bir korkudur. Pek çok insan bazen sosyal ortamlara girerken endişe duyabilir ancak sosyal kaygısı olan biri, bunların öncesinde, sırasında ve sonrasında aşırı derecede endişeli hisseder. Sosyal fobisi olan bir kişide şu belirtiler görülebilir:

  • Yabancılarla tanışmak, sohbet başlatmak, telefonda konuşmak, çalışmak veya alışveriş yapmak gibi günlük aktiviteler hakkında endişelenmek,
  • Grup sohbetleri, şirket ve partilerde yemek yeme gibi sosyal aktivitelerden kaçınmak,
  • Utanç verici olduğu düşünülen bir duruma düşmekten korkmak,
  • Başkaları izlerken bir şeyler yapmakta zorlanmak,
  • Eleştirilmekten korkmak,
  • Göz temasından kaçınmak veya düşük benlik saygısına sahip olmak.

Bu belirtilerin yanı sıra sosyal fobisi olan birçok insan; depresyon, yaygın kaygı bozukluğu veya panik bozukluğu gibi başka zihinsel sağlık sorunlarına da sahiptir. Bundan dolayı, uzman bir doktor tarafından destek almak ve sorunun üzerine gitmek oldukça önemlidir.

Çocuklukta Korkular

Bazı korkular çocuklukta normaldir. Çünkü korku, güvensiz ve savunmasız hissetmeye verilen doğal bir tepki olabilir ve çocukların deneyimledikleri çoğu şey, onları yabancı gelecektir. Küçük çocuklar genellikle karanlıktan, yalnız olmaktan, yabancılardan, canavarlardan veya diğer korkunç hayali yaratıklardan korkarlar. Okul çağındaki çocuklar fırtınalı havadan, şimşekten veya ilk pijama partisi sırasında korkabilirler. Büyüdükçe ve öğrendikçe, yetişkinlerin desteğiyle çoğu çocuk bu korkuları yavaş yavaş yener.

Bazı çocuklar korkulara karşı daha hassastır ve korkularını yenmede zorlanabilirler. Bir şeye verilen tepki sürekli bir hale aldığında bu durum, birinin aşırı derecede korktuğunun veya endişeli olduğunun bir işareti olabilir. Korkuları çok yoğun veya çok uzun süren insanlar, bunların üstesinden gelmek için yardıma ve desteğe ihtiyaç duyabilir.

Korku Nasıl Teşhis Edilir?

Kalıcı ve aşırı korku duyguları ile mücadele eden birisinin yapması gereken ilk şey, bir uzmandan veya terapistten destek almaktır. Uzman, korku ve endişenin altta yatan bir tıbbi bir durum olup olmadığından emin olmak için fizik muayenesi veya laboratuvar testleri yapabilir. Uzman doktor ayrıca bu durumun ne kadar süredir yaşandığı, durumun yoğunluğu ve durumu tetikleyen durumlar da dahil olmak üzere bazı sorular soracaktır. Kişideki belirtilere bağlı olarak doktor, fobi gibi bir tür anksiyete bozukluğu teşhisi koyabilir. Her bir danışanın teşhis ve tedavi sürecinin farklılık gösterebileceği unutulmamalıdır.

Korku Nasıl Tedavi Edilir?

Benzer durumlara tekrar tekrar maruz kalmak aşinalığa yol açar ve bu da korku tepkisini önemli ölçüde azaltabilir. Bu yaklaşım, tanıdık hissettirerek korku tepkisini yavaşça en aza indirmeye dayanan bazı fobi tedavilerinin temelini oluşturur. Korku psikolojisine dayanan fobi tedavileri, sistematik duyarsızlaştırma gibi tekniklere odaklanma eğilimindedir. Her iki teknik de korkuyu azaltmak için vücudun fizyolojik ve psikolojik tepkileri ile çalışır.

Fobi Tedavisi

Fobiler, kişinin yaşamının her alanını etkisini altına alabilir ancak tedavi edilebilir bir durumdur. Terapi veya ilaç tedavisi sayesinde bir kişi fobilerinden kurtulabilir.

  • Maruz Bırakma Terapisi

Fobilerin tedavisinde maruziyete dayalı tedaviler birinci basamak yaklaşımdır. Bu tür bir tedavide yavaş yavaş ve aşamalı olarak kişi, korktuğu şeye maruz bırakılır. Kişi,  sürece sadece fobi tetikleyicisini düşünerek başlayabilir. Ardından yavaşça nesnenin görüntülerine bakmaya ve nihayet gerçek hayatta nesnenin yakınında olmaya doğru ilerler. Bu şekilde adım adım korkusuyla karşı karşıya kalır.

  • Bilişsel Davranışçı Terapi

Genellikle BDT olarak adlandırılan bilişsel davranışçı terapi, korku duygusunun oluşmasına neden olan olumsuz düşünceleri tanımlamayı amaçlar. Kişi, bu düşünceleri fark ettikten sonra, mevcut düşüncelerini daha olumlu ve yardımcı düşüncelerle değiştirmeye çalışır.

  • Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme

Göz hareketi duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR) terapisi, insanların travmatik deneyimleri işlemesine ve bunlardan kurtulmasına yardımcı olmak için ritmik göz hareketlerini kullanır. Travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) tedavisinde sıklıkla kullanılan EMDR, fobiler de dahil olmak üzere çeşitli diğer ruh sağlığı durumlarının tedavisinde de etkili olabilir.

  • İlaç Tedavisi

Bazı durumlarda, kişinin deneyimlediği semptomları azaltmak için ilaç tedavisi uygun görülebilir. Genellikle doktorun reçete edebileceği ilaçlar arasında serotonin geri alım inhibitörleri, beta blokerler ve anti-anksiyete ilaçları bulunur.

Korku İle Başa Çıkmak İçin Neler Yapılabilir?

Günlük yaşamda korkuyla başa çıkmak için atabileceğiniz adımlar da vardır. Bu tür stratejiler; korkunun fiziksel, duygusal ve davranışsal etkilerini yönetmenize yardımcı olur. Korkularınız ile başa çıkmak için yapabileceğiniz şeyler şu şekilde sıralanabilir:

  • Sosyal destek alın. Hayatınızda destekleyici insanlara sahip olmak, korku duygularınızı yönetmenize yardımcı olabilir.
  • Farkındalık egzersizleri uygulayın. Belirli duyguları her zaman engelleyemeseniz de hislerinize karşı dikkatli olmak, onları yönetmenize ve olumsuz düşünceleri daha yararlı olanlarla değiştirmenize yardımcı olabilir.
  • Derin nefes alma, kas gevşemesi gibi stres yönetimi tekniklerini kullanın.
  • Sağlığınıza dikkat edin. İyi beslenin, düzenli egzersiz yapın ve yeterince uyuyun.

Uzm. Dr. Bilge Merve KALAYCI ve Korkular

Bir kişinin sürekli korkulu ve endişeli bir ruh halinde olması, kişinin hayatını oldukça derinden etkilemektedir. Ancak sorunun üstesinden gelebilmek için yapılabilecek birçok şey vardır. Mevcut durumun kişinin yaşamını olumsuz olarak etkilememesi için acilen gerekli desteğin alınması önerilir. Çocuğunuzun korkuları ve kaygıları onun hayatını etkiliyorsa bir çocuk ve ergen psikiyatri uzmanından ve doktorunuzun gerekli görmesi halinde uzman psikologlardan bu tür problemlerde danışmanlık alınabilir. Bu noktada önemli olan şey, kişinin yeterince gözlemlenmiş olmasıdır.

Ankara ilinde yer alan birçok uzman bu konuda hizmet vermektedir. Eğer siz de bir kişinin korkularla karşı karşıya olduğundan endişe duyuyorsanız dilediğiniz zaman bir uzmandan randevu alabilirsiniz. Tedavi sürecinde sadece hekimin başarılı olması yeterli olmamaktadır. Bu süreçte ailenin yanı sıra sosyal çevre de önemli hale gelir. Tedavinin en temel amacı kişi için yaşam kalitesini en üst seviyelere taşımaktır. Bu temel amaç, hem tedavi süreci hem terapiler hem de ailenin desteği ile sonuç verebilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top